KORKULUK ( SCARECROW)

KORKULUK

Al Pacino ve Gene Hackman’in muhteşem oyunculuğu ile korkuluk(Scarecrow), biri uzun yıllar boyunca gemicilik yapmış Francis Lionel Delbuchi diğeri işlediği bir suç yüzünden yıllarca hapis yatmış Max’in rastgele karşılaşmaları sonucunda başlayan dostluklarını konu alır. Lionel, hayatın olumlu yönlerini gören, insanları güldürmeyi seven biridir, gemicilik hayatın geride bırakıp hiç görmediği, cinsiyetini bile bilmediği çocuğunu görmek için yollara düşer.

Max, sert yapılı, güçlü biridir. Hapiste yattığı sıralarda biriktirdiği para ile araba yıkama yeri açmayı amaçlar ve uzun süre görmediği kız kardeşini görmek için yola çıkar.

Bu ikilinin birlikte geçirdikleri süre boyunca yedikleri içtikleri ayrı gitmez ve Max iş ortağı olarak Lionel’i seçer.

70’li yılların başında çekilen ve Al Pacino’nun ilk filmlerinden biri olma özelliğini taşıyan Scarecrow, iki kafadarın hikayesini anlatan, 70’leri geniş açıdan görmemizi ve insanların kişiliklerine inip orada neler yaşadıklarını anlamamız için biçilmiş bir kaftan.

Replikler

--Lionel: İnsanları güldürebilirsen onlara vurmana gerek kalmaz.

--Max: Hakkımda bilmen gereken bir şey var. Ben dünyada ki en pislik herifim. Anlıyor musun? Kimseye güvenmem. Kimseyi sevmem. Ve bir filin bile kemiklerini kırarım.

-Lionel: Max, korkuluğun hikayesini biliyor musun?

Max: Hayır.

Lionel: Kargalar korkuluktan korkuyor mu sence?

Max: Evet. bence korkuyorlar. Neden?

Lionel: Hayır inan bana korkmuyorlar.

Max:Hayır, kargalar korkuyor.

Lionel: Hayır. Kargalar gülüyor. Çiftçi bir korkuluk dikiyor, başında komik bir şapkası var. Suratı da gülünç. Kargalar gelip görüyorlar. Korkuluk onlara komik geliyor, güldürüyor.

Max:Kahrolası kargalar gülüyor mu?
Lionel:Doğru kıçlarıyla gülüyorlar. Sonra şöyle diyorlar. ' Bizim ihtiyar çiftçi Jones çok iyi bir adam. Bizi güldürdü. Bize de artık onu rahatsız etmeyelim'.

--Her kavgadan sonra biraz kestirmek lazım.

-Lionel: Max. Hiç gün doğumunu gemiden izledin mi?

Max:Hayır.

Lionel: Bir görsen. Hep aynıdır. Dünyanın neresinde olursam olayım. Her defasında kendimi çocuk gibi hissettiriyor.

Max: Çocuksun zaten.